Aldatma veya Hayata Kast Sebepleri Dışında Eşlerin Katılma Alacağı Azaltılamaz
- Ege Bölge Dedektiflik

- 28 Haz 2019
- 1 dakikada okunur
Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlar, araç ve banka
hesabında bulunan birikimler nedeniyle 55.000,00 TL katılma alacağının
davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,
taşınmazları ve aracı kendi kazancı ile aldığını, borcunun devam ettiği,
davacının talep etme hakkı bulunmadığı ve TMK’nun 236/2 maddesi
gereğinde davacının katılma alamayacağı gerekçesiyle açılan davanın
reddini savunmuştur. Mahkemece, boşanma davasının davacının ağır
kusuru nedeniyle sonuçlandığı gerekçesiyle, TMK’nun 236/2. maddesi
uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve
uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK
m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı
isteğine ilişkindir. TMK’nun m. 236/2, “Zina (aldatma) veya hayata kast
nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay
oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar
verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olaya gelince; eşler, 02.11.2002
tarihinde evlenmiş, 13.09.2011 tarihinde açılan boşanma davasında
TMK’nun 166/1-2 maddesinde düzenlenen “evlilik birliğinin temelinden
sarsılması” ve TMK’nun 163.maddesinde düzenlenen “haysiyetsiz hayat
sürme” sebeplerinin gerçekleştiğinden bahisle verilen davanın kabulüne
ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. TMK’nun 236/2.
maddesindeki düzenlenen eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete
uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına ilişkin hüküm edinilmiş
mallara katılma rejimine özgü artık değere katılma alacağına ilişkin olduğu
gibi; bu maddenin uygulanabilmesi için evliliği sona erdiren boşanma
kararının “zina – aldatma (TMK m. 161)” veya “hayata kast (TMK 162)”
sebebine dayalı olarak verilmiş olması gerekir.
Kesinleşen taraflara ilişkin boşanma kararının ne “zina” ne de “hayata kast”
sebebine dayalı olmadığı, TMK’nun 166/1-2 ve 163. maddelelerine göre
karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemenin davayı ret gerekçesi yerinde değildir.
Mahkemece, davanın esasına girilerek taraflarca gösterilen deliller toplanıp
gerçekleşecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçeyle
davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir
(Yargıtay 8. Hukuk Dairesi - Karar : 2015/21007).
Ege Bölge Dedektiflik


Yorumlar